Uyguladığımız prosil sistem, seçkin sektör yayını olan Turizm Dünyası Dergisi'nde Mayıs 2016 sayısında yer almıştır.
Klasik temizlik metodunda kullanılan temizlik sistemini incelediğimizde , temizlik kimyasalının uygun oranlarda hazırlanarak bez kovası ve mop kovası (çift kovalı) içerisine doldurulduğunu, mop veya bezin her temizlenen alandan sonra bu kova içerisinde tekrar tekrar yıkandığını görüyoruz. Bu da mikroorganizmaların sürekli olarak bir alandan başka bir alana taşındığını gösteriyor. Kısacası kontaminasyon süreklilik arz ediyor temizlerken de kirletiyoruz.
Prosil sistem, yeni bir temizlik yapma metodu. Bu metotta klasik temizlik ekipmanları kullanılmıyor. Sistem özetle şöyle çalışıyor:
Temizlik yapılacak otele öncelikle kapasite tespit edilerek tam otomasyon ile çalışacak bir mop-bez yıkama merkezi kuruluyor.
Bu merkezde yıkanıp dezenfekte edilen mop ve bezlere otel temizliğinde kullanılacak temizlik kimyasalları emdirilerek, mopların ve bezlerin belirli bir nemlilikte makinadan çıkması sağlanıyor.
Makinadan alınan mop ve bezler bu iş için özel tasarlanmış taşıma kutularına alınıp kapakları kapatılıyor
Takip eden günün sabahında temizlik görevlileri yıkama merkezinden 1 adet mop-bez kartuşu alıp katlara çıkıyorlar.
Taşıma kartuşunun içinde ilgili temizlik görevlisine mesai bitimine kadar gerekli olan kimyasal emdirilmiş mop ve bezler bulunuyor.
Standart oda temizliğinde temizlik görevlileri 5 adet bez ve 1 adet mop kullanılıyor ve oda temizliği bittiğinde kullanılan mop ve bezler kat arabasında bulunan kirli torbasına atılıyor. Bu ürünler diğer bir odaya asla taşınmıyor. Her yeni odanın temizliğinde taşıma kartuşundan alınan yeni bez ve moplar kullanılıyor. Kullanılan mop ve bezler otel odasının temizliğinde ihtiyaç duyulan renk seçeneklerine ve kimyasal çeşitliliğine sahip olup, oda temizliğinde üst düzeyde görsel temizlik ve hijyen sağlıyor. Sistem; sağladığı avantajlar ile işletmelere kendi yatırımını maksimum 1 yılda kazandırıyor. Takip eden her sene için yapılan yatırım tutarı kadar kar ettiriyor.
Mop yıkama makinesinde el değmeden ve uygun programla yıkanmış, dezenfektan veya temizlik kimyasalı emdirilmiş mop ve bezler, yüzeylerde güvenle kullanılıyor, temizlik ve hijyen kalitesi yükseltiliyor.
Kullanılan dezenfektan, yüzeyde bulunan mikroorganizmaların yok edilmesini, yüzeyin uzun süre mikroorganizmalardan korunmasını, yüzeyin temizlenmesini ve bakımının yapılmasını sağlıyor. Mop yıkama makinesinde, son durulama suyuna ilave edilen dezenfektan moplara, bezlere makine içerisindeyken emdiriliyor.
Bir mop, ~20 m2 zeminde, bir temizlik bezi de ~8 m2 yüzeyde kullanılıyor. Kullanılan (kirlenmiş) moplar ve bezler kirli torbasına atılıyor. Her yeni 20 m2 lik zemin veya 8 m2 lik yüzeyde kartuştan yeni bir mop veya bez alınarak temizliğe devam ediliyor. Böylece önceki 20 veya 8 m2 lik alanın kir ile mikroorganizma yükü sonraki alana kesinlikle taşınmıyor ve kontaminasyon (bulaşma) riski önleniyor.
Klasik temizlik yönteminde kullanılan çift kovalı preslerin kovalarının doldurulup boşaltılması, temizlik kimyasallarının bir yerden bir yere taşınması, temizlik kimyasalının her seferinde uygun oranlarda kovalara ilave edilmesi, mopların ikide bir sıkılması, bezlerin yıkanması zaman kaybına neden oluyor. Prosil sisteminde bu zaman kayıpları ortadan kalkıyor. Personel daha kısa sürede daha fazla alanı kontaminasyon riski olmadan daha pratik, daha kaliteli temizliyor. Bu durum hem personelin motivasyonunu arttırıyor. İşletmeye daha az personelle çalışabilme imkanı sağlıyor. Temizlik maliyeti düşüyor. Personellerin iş verimi %15-%20 oranında artıyor.
Harcanan enerji, kimyasal, su ve zaman doğrudan %100 temizlik ve hijyen için kullanılıyor. Öngörülmeyen giderler oluşmaz ve %100 verimlilik sağlanıyor.
Temizlik maliyeti, sistemin sağladığı standart değerler üzerinden gerçek olarak hesaplanıyor. Böylece işletme yıllık kimyasal, su, enerji, makina, ekipman, sarf ve işçilik giderlerini bütçeleyebiliyor. Maliyet-fayda analizi yapabilir, m2 başına temizlik maliyetini öğreniyor, ölçülebilir değerler üzerinden performans hesapları yapabiliyor.
Su tüketimini minumum yarı yarıya azaltıyor.
Kirlilerin temizlenmesi sırasında oluşan atık su miktarı, minimum yarı yarıya azalıyor.
Temizlik personellerini ve temizlik yapılan alanlardaki yaşayanları kontaminasyon riskine karşı tam anlamıyla koruyor.
Klasik sistemde temizlik yapılan zemin ve yüzeyde zaman içinde bir buğ tabakası oluşuyor. Temizlik için kullanılan kimyasalın birikimi güneş ışığı ile parçalanarak eser miktarda ortamın havasına karışıyor. Bu durum ortamda yaşayan insanların kansorejen etkilere uğramasına neden oluyor. Prosil sistemde böyle bir durum sözkonusu olmuyor.
Yıkama, dezenfeksiyon ve temizlik aşamalarında, otomatik dozajlama sistemi sayesinde her defasında aynı oranda ve optimim miktarda kimyasal kullanılıyor. Klasik yöntemde bazen ihtiyaçtan az kimyasal kullanılıyor. Bu durumda yeterli temizlik yapılamıyor. Bazen de gerekenden çok kimyasal kullanılıyor. Bu durumda da gereksiz yere çevre kirletiliyor.
Kullanılan alanların özelliğine göre enerji tasarrufu sağlaıyor. Şöyle ki klasik temizleme yönteminde kirlenen suların değiştirilmesi için her defasında (özellikle katlar da su bulunmayan ortamlarda) asansörler kullanılıyor. Prosil sistemde elemanların gün boyunca ihtiyaç duyacakları hazır malzeme yanlarında bulunduğu için böyle bir ihtiyaçları olmuyor.
